Bedeni abdestli, ruhu kapitalist!

Benim deyimimle, Müslüman patronların bedeni abdestli, ruhu kapitalisttir! Bunlar dilleri dualı, beş vakit namazlı kapitalistlerdir! İşte bu abdestli, dualı, namazlı, oruçlu Müslüman patronların, yanlarında çalıştırdıkları emekçilere bakışları, davranışları en zalim kapitalistlerden farksızdır. Bunlar da en zalim kapitalistler gibi emek sömürücülüğü yapmaktadır. İnsanların el emeğini, alın terini, göz nurunu çalmaktadır. Bunların yaşam tarzları da en azgın […]

Her caminin karşısına bir kütüphane!

Hayatım sosyal yardım, paylaşım projeleri üretmekle geçti. Sağlık yardımına muhtaçların yardımına koşan doktorlardan oluşan Yeryüzü Sağlıkçıları, ürettiğim projelerden biriydi. Barınacak eve ihtiyacı olan çaresizleri, kimsesizleri barındıran Yeryüzü Evleri, ürettiğim projelerden biriydi. İnsanların birbirleriyle ekmeğini suyunu paylaşıp iftar yaptığı mütevazı yer sofraları olan Yeryüzü Sofraları, ürettiğim projelerden biriydi. Vicdan hareketi olan Yeryüzü Vicdanlıları, ürettiğim projelerden biriydi. […]

İktidara biat edip rahat etmektense, rahatsız olmayı tercih ederim!

Zulüm günleri… Ülke zulümhane benzeri… Ülkedeki her şeye bir adam karar vermekte. Bu diktatör adam, “Devlet de benim, kanun da benim, her şey benim” dercesine dediğim dedik, astığı astık, kestiği kestik şekilde hareket etmekte. Diktatörün yaptığı zulümleri dünya aleme duyurması gereken ulusal medyanın tamamına yakını teslim bayrağını çekmiş. Diktatöre biat etmiş. Zalim diktatörü melek gibi […]

Yazarınıza hakkınızı helal edin

Bugün Pazar… Kırk bir yıl önce bugün, beni halkın huzuruna çıkardılar. Yazar olarak kırk bir yıl önce bugün doğdum. Çok genç yaşta başladı yazarlık yaşamım; ülkenin en çok okunan yayınına yazar oldum. Ülkenin en genç köşe yazarıydım. Bir süre sonra da başyazar oldum; ülkenin en genç başyazarıydım. Davet edilmem üzerine, muhafazakarlardan sosyalistlere kadar siyasi görüşleri […]

Vicdansız insan ruhsuz beden gibidir!

Çok şiddetli vicdan depremlerine ihtiyacımız var! Öylesine şiddetli depremlerle sarsılsın ki vicdanlar, yıkılsın “Altta kalanın canı çıksın” türü anlayışlar. Yıkılsın “Benden olmayan ölsün” türü anlayışlar. Yıkılsın “Benden olmayan varsın zulüm görsün” türü anlayışlar. Yıkılsın “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” türü anlayışlar. Onların yerini, “Yılan birimize bile dokunsa hepimize dokunmuş sayılsın” diyen türden zihniyetler alsın. Sadece […]

Vicdanı yaşat ki insanlık yaşasın!

Hayata bir kaybeden olarak başladım. Bir kazaya uğradım. Hurdahaş olmuş, çarpılmış bir otomobilden farksızdım. Bedensel çarpılma iç organlarımı bile etkilemişti. İç organlarım sağa sola kaymıştı; yerli yerinde değildi. Kemiklerimin sağlıklı kaynaması için, beni sımsıkı sarıp kıpırdatmayan çelik korse içine alındım. Senelerce o çelik korse içinde kaldım. Çelik korse bedenimi bir mengene gibi sıkardı. Henüz ufacık […]

Türkiyeci sol

Yazarlık yaşamım boyunca, başka ülkelerin Türkiye’deki adamı olanlara karşı çıktım. Türkiyeli olup da Türkiye’nin adamı olmayan, örneğin ABD’nin Türkiye’deki adamı olanları hiç hoş karşılamadım. ABD’nin Türkiye’deki adamlarına karşı çıktığım gibi, geçmişte solcu örgütlerin, partilerin, liderlerin Sovyet Rusya’nın, Çin’in, kısacası başka sosyalist ülkelerin Türkiye’deki adamı, Türkiye’deki şubesi gibi olmalarına da karşı çıktım. Çünkü ben Türkiyeciydim. Ve […]

Susma, sustukça sıra sana gelecek!

Yıllar, on yıllar önceydi. Toplum dilsiz gibiydi. Kendi seçtiği başbakanı asıyorlar; ses yok. Cumhurbaşkanını zindana kapatıyorlar; ses yok. Asılan başbakanın yerine seçilen başbakanı da iki kez deviriyorlar; ses yok. Gençleri, hatta çocuk yaştakileri, yaşını büyütüp asıyorlar; ses yok. Meclis’i kapatıyorlar; ses yok. Sağcısıyla solcusuyla partileri kapatıyorlar; parti liderlerini hapsediyorlar; ses yok. Demokratlara zulmediyorlar; ses yok. […]

Sarayda doğsan da Darülaceze’de ölebilirsin!

Her insanın hayatı romandır bir bakıma; kimininki çok ilginç, kimininki daha az ilginç… “Hayatım roman” bu gerçeğin arabeskçe anlatımı değil midir? Ne nerede, nasıl, ne zaman başlayacağını bilirsin bu romanın ve ne de nerede, nasıl, ne zaman biteceğini… Başlangıç ve bitiş bölümlerini bilemeyeceğin gibi, gelişme bölümlerini de bilemezsin. Hayat senin için ne sürprizlere gebedir; başına […]

Müslümanlar kardeş değil, menfaatler kardeş!

Rahmetli Necip Fazıl’ın, “Müslümanlığı tanımadan önce Müslümanları tanısaydım, Müslüman olmazdım” şeklinde bir değerlendirmesi vardı. Necip Fazıl, bu değerlendirmesinde haksız mı? Müslüman aleminin gıpta edilecek, imrenilecek, sempati duyulacak hali var mı? 63 ülkeden ve 1 milyar 600 milyon nüfustan oluşan Müslüman alemi, 80 milyonluk Almanya kadar bile üretim yapamıyor. Peki Müslüman alemi ne yapıyor? Müslüman alemi […]