Kopyalık sorular!

Kopya koyundan kurban olur mu?! Kopya insanın keseceği kurban geçerli mi?! Kopya koyun da sahibini sırat köprüsünden geçirecek mi?! Kopya insanlar kopya cennet ve cehenneme mi gidecek?! Kopya insanın aldığı abdest, kıldığı namaz, ettiği dua, yaptığı ibadet kabul olacak mı?! Kopya insanların hacca gitmesi caiz mi?! Kopya insanlar pasaport alabilecekler mi?! Kopya insanlar vaftiz edilecekler […]

Öcü üçgeni!

Türkler doğar, üç öcüyle birlikte büyür ve çoğu bu üç öcüyle birlikte ölür. Çocukluktan başlayarak diyanet “günah”, aile “ayıp”, devlet “yasak” diyerek korkutur onları. Ne düşünsen, ne söylesen, ne yapsan günah, ayıp, yasak. Ve başlarsın çocukken kafana konan bu üç öcü, bu üç gardiyanla birlikte yaşamaya. Sanki her milimetresi günah, ayıp, yasak ile dolu bir […]

İşsizler ordusunun askeri!

“İşsizler ordusunda kıdemli albayım!” Yeni tanıştığım insanların “Ne iş yaparsınız” sorusuna genellikle bu yanıtı vermek zorunda kalırım. Gerçekten de işsizler ordusunda çok sık askerlik yaptırtırlar bana; bu orduda hayli kıdemli sayılırım. Nitekim bir süre önce medya padişahına başkaldırdığım için yine işsizler ordusunda askerlik yapmaya başladım. Neyse ki buna alışığım, örneğin 12 Eylül darbesi sonrasında işsizler […]

Türk değilim!

Hiç şüphem yok; Türk değilim! Çünkü Türk olsam yerlere tükürür; izmaritleri caddelere atar, çöpleri denize fırlatırım. Piknik alanlarını çöplüğe çevirir, sigaramı yaktıktan sonra attığım kibrit çöpüyle ormanları yakarım. Trafikte canavarlaşırım. “Deprem öldürmez bina öldürür” gerçeğine rağmen fay hatları üzerinde çürük çarık binalar yaparım. Uluslar arası maç kazandığımızda ya da asker uğurlamalarında aşka gelip açtığım ateşle […]

İyi yazar değilim!

İtiraf ediyorum, iyi yazar değilim! 20 yaşımdan beri gazetelerde köşe yazdım; “en genç köşe yazarı”, “en genç başyazar” gibi ünvanlar aldım; ama yine de iyi bir köşe yazarı olamadım. Çünkü köşe yazar olamadım! Oysa günümüzde köşe yazarı demek, köşeyi dönen, köşe olan yazar demek. Yani köşe yazar demek! İyi bir köşe yazarı kabul edilmen için […]

Biz yaralılar tanınırız gözlerimizden…

Ruhlardan gözlere yükselen hüznü izle! Hüzün ki bakışlarımızın damgasıdır. Gözlerimiz de yaralı ruhumuzun aynası. İşte bu yüzden biz yaralı insanlar tanınırız gözlerimizden… Gözlerimizdeki hüzün ortaktır. Gözlerime bak, ne olduğumu anla! Yaralı insanlardır beni yaralı insan yapan… Çünkü yaralı insanlara baktıkça kendimi görürüm. Ve de yanık yanık hüzün mısraları döktürürüm. Örneğin ne kadar da hüzünlendirir beni, […]

%1 Mayıs!

Yumurtasız omlet olur ise, işçisiz işçi bayramı da olur! Olamayacağına göre, bizdeki 1 Mayıs İşsiz Bayramı! Çünkü tarihimizin en ağır ekonomik krizi sonucu ülkede neredeyse işçi kalmadı. İşsizler ordusunun sayısı kabardıkça kabardı. Onun için bu yılki 1 Mayıs, İşsiz Bayramı olarak kutlanmalı! Ve kutlamalarda şu slogan atılmalı, şu pankart açılmalı: “Avrupa, Avrupa duy sesimizi, bu […]

Savaş ve seviş!

Yüreğimden yüreğine bir gemi kalkar sessizce… Direğinde isyan bayrağı çekili yelkenli gemim. Denizde seyredercesine seyrederim gözlerinde. Fırtınalarla sarsılır, dalgalarla savrulurum. Batar çıkar, boğulur gibi olurum. Derken demirler gemim yüreğine. Koy olur adeta koynun. Ne yaralılığım kalır, ne yorgunluğum. Aşkın, devrimin, emeğin, özgürlüğün düşmanlarına karşı ömrü savaşmakla geçmiş yorgun bedenim nasıl da dinçleşir birden. Ve nasıl […]

Aşka aşık, aşığa değil!

Günümüz insanı aşka aşık, aşığa değil! Aşkların kısa dönem askerlik gibi kısa sürmesinin nedeni herhalde bu. Zaplanan aşıklar dönemi bu dönem! Kanaldan kanala geçer gibi aşıktan aşığa geçiliyor. Peki bu neden böyle oluyor? Çünkü insan insana sevgisiz. İnsan insana tahammülsüz. İnsan insan için fedakarlık duygusunu yitirmiş. İnsan insana kendini adamaktan kaçıyor. Oysa fedakarlık, adanmışlık varsa […]

Rakamların da ruhu vardır!

Bu hastalığa yakalanmaya gör, başlarsın insanları rakam olarak görmeye! İnsanımızı tehdit eden asıl hastalık da işte budur. Deli dana tehdidi bunun yanında hafif kalır. Genellikle bu hastalığa polisler, generaller, patronlar, politikacılar, medyacılar yakalanırlar. Örneğin bir polis şefi “25’ini daha geberttik” ya da bir general “125’ini daha öldürdük” diye konuşmaya başladı mı, bilin ki bu hastalığa […]