Cüzdanlar değil vicdanlar iktidar olmalı!

On gün kadar önce hafta sonu ekleri yönetmeni Serpil Çevik Görgülü, “Bir dakikanızı alabilir miyim” diyerek yanıma sokuldu.

Ardından da “Dünyanın en zengini David Rockefeller’i nasıl bilirdiniz; onu bir cümleyle nasıl anlatırdınız” diye sordu.

Kendisine cevabım, “Her şeyi vardı, vicdanı yoktu; ona asıl kalp nakli değil vicdan nakli gerekiyordu” şeklinde oldu.

Evet, 101 yaşında ölen David Rockefeller’ın her şeyi vardı.

Dünyaya hükmeden şirketleri vardı.

Orduları bile vardı!

Daha doğrusu ülkeleri yönetenleri satın aldığı gibi, orduları yönetenleri de satın alırdı.

Kimin ABD Başkanı olacağı konusunda bile fikri alınırdı.

Kısacası, akla gelebilecek her şeyi vardı.

Onda sadece bir şey yoktu.

Vicdan yoktu.

Doktorları onun kalp yetmezliğinden öldüğünü söylemişti.

Ama bence onun asıl ölüm nedeni vicdan yetmezliğiydi!

101 yaşına gelene kadar ona altı kalp nakli, üç ciğer nakli, iki böbrek nakli yapılmıştı; ama ona asıl vicdan nakli yapılması gerekiyordu!

Ancak vicdan da parayla satın alınamıyordu.

Vicdanı olmadığı için dünyanın her tarafında savaşlar çıkarttı.

Bunu da ülkelerin zengin kaynaklarını sömürmek, daha çok para kazanmak, servetine servet katmak için yaptı.

Zaten Rockefeller ailesi Amerikan iç savaşıyla zengin olmuştu.

O gün bugündür Rockefeller ailesi, başta petrol olmak üzere zengin doğal kaynaklara sahip ülkelerde çıkarttığı savaşlardan beslenir olmuştu.

O bir savaş baronuydu; dünyanın imparatoruydu.

Onun Jacop Rothschild ile birlikte dünyada kurduğu imparatorluk, cüzdanların imparatorluğuydu!

Başka bir deyişle, kapitalizmin imparatorluğuydu.

“Altta kalanın canı çıksın; ölen ölür” diyen, güçlülere hizmet edip güçsüzleri ezen kapitalizmin vicdanı yoktur.

“Paran yoksa öl” diyen kapitalizmin vicdanı yoktur.

Vicdanları olmadığı için David Rockefeller gibi kapitalizmin babaları, dünyanın her tarafında savaşlar çıkartıyor.

İnsanlara olduğu kadar doğaya da zarar veren her türlü bombayı, insanların üzerine yağmur gibi yağdırtıyor.

Milyonlarca insanın ölümü, milyonlarca insanın sakat kalması, milyonlarca insanın yerinden yurdundan olması onların kılını bile kıpırdatmıyor.

Onlar çıkarttıkları savaşlarla servetlerine servet katıyor.

Zaten paraya olan aşkın ideolojisidir kapitalizm.

Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan ideolojinin adıdır kapitalizm.

Nitekim dünyanın en zengin 8 kişisi, dünyanın yarısının toplam varlığına eşit varlığa sahip bulunmakta.

Dünyadaki 10 şirketin geliri, 180 ülkenin toplam gelirinden fazla.

Kapitalizmin yönettiği dünyada her yıl 11 milyon kişi açlıktan ölmekte ve de 1 milyar insan açlığın pençesinde kıvranmakta.

Kapitalizm ne insan sever ne de doğa; sevdiği tek şey para.

Para uğruna bozuk para gibi harcar insanı da doğayı da.

Para uğruna insana olduğu kadar doğaya da zarar veren savaşlar çıkartır, üretimler yaptırır.

Bunun sonucunda ne ozon tabakasının delinmesine ne buzulların erimesine ne yağmur ormanlarının zarar görmesine aldırır.

Onun içindir ki kapitalizm denen cüzdanların iktidarının yerine, vicdanizm dediğim vicdanların iktidarı kurulmalı.

Vicdanları iktidar yapmadıkça, insanlığın da doğanın da kurtulamayacağı artık anlaşılmalı.

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.