Dinim Bilim!

Sanki Tanrı insanlığa diyor ki; “Bul kazan”

Ve sanki Tanrı kendinde olan bilgiyi dünyanın dört bir tarafına gizlemiş gibi.

Buldukça kazanıyorsun.

Nitekim bulunan her yeni şey, ulaşılan her yeni bilgi insanlığın kazanımı değil mi?

Önemli olan Tanrının dilini iyi okumak; Tanrının dinini iyi anlamak.

Bilimsel olmayan bir şey Tanrı dili ve dini olabilir mi?

Akıl almaz bir bilimsellik üzerine kurulu evrenin dengesi.

Evreni yaratan, yöneten gücün adına Tanrı deniyorsa, o bilimin ta kendisi.

Öyleyse bilimdir onun dini.

Bilimin sayesinde olmazlar olur oluyor.

Gidilemeyen uzaklıklara gidiliyor, önlenemeyen hastalıklar önleniyor.

Bulunan her yeni şey, ulaşılan her yeni bilgi ile insanoğlunun hayatı kolaylaşıyor.

Bakın yakında herkes eşit doğacak!

İnsanlar arasında en temel eşitsizlik olan sağlam-sakat, akıllı-akılsız gibi ayrımlar ortadan kalkacak.

Çünkü anadan doğma hastalıklara, sakatlıklara neden olan genlerin değiştirilebileceği açıklandı.

Bu demektir ki genetik bilimin sayesinde anadan doğma bedensel, beyinsel eşitsizlikler gibi insanlar arasındaki en temel eşitsizlik tarihe karışacak.

Malum anadan doğma fakirin sonradan zengin olma ihtimali vardır.

Ama anadan dogma zeka özürlünün sonradan normal bir zekaya sahip olma ihtimali hiç yoktur.

İşte genetik bilim insanlar arasındaki bu en temel eşitsizliği ortadan kaldıracak.

Böyle olduğunda hayat yarışı eşitler arasında bir yarış olacak.

Eşit doğacağız; ama kendini geliştirmek için kim daha fazla çaba harcarsa o öne geçecek.

Doğuştan kolları-bacakları olmayan bir insan ile herşeyi sağlam bir insanı hayat yarışında yarıştırmak gibi insafsızlıklar son bulacak.

Böylesine insafsızlıklar “Takdiri ilahi, kader, alın yazısı” diye açıklanıyordu.

İnsanların eşit doğamayacağını anlatmak için “Beş parmağın beşi de bir olur mu” deniyordu.

Yakında beş parmağın beşini de bir yapacak bilim.

Bilime taparım; bilimdir benim dinim!

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.