Mars’ta çevre kirliliğine hayır kampanyası başlatıyorum!
Çünkü geleceği düşünüyorum.
Düşünüyorum ki; Türkiye, Avrupa Birliği’ne girene kadar uzaya giden ülkelerce Uzay Birliği kurulacak!
Dünya Bankası’nın yerini Uzay Bankası alacak!
Uluslararası Para Fonu out, Gezegenlerarası Para Fonu in olacak!
Ve tüm bunlar olana kadar Avrupalılar Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne almayacak.
Bunun üzerine Türkiye de okur-yazarların birliği olan Avrupa Birliği’ne karşı okumaz-yazmazların birliğini kuracak!
Örneğin Avrupa Birliği ülkelerinde haftada üç dergi okuyanların oranı yüzde 35.
Türkiye’de bu oran binde 2
Ülkemizde dergi, kitap okuma oranları bindeler ile ifade edilirken, Avrupa Birliği ülkelerinde kitap okuma oranı yüzde 60 civarında.
Bu oran İsveç’te yüzde 81’e, İngiltere’de yüzde 74’e ulaşmakta.
Okumakla ilgili bu çarpıcı karşılaştırmalardan sonra bir de televizyon izlemekle ilgili bir çarpıcı karşılaştırma:
Avrupalıların televizyonda belgesel izleme oranı yüzde 61.6, Türkiyelilerin belgesel izleme oranı yüzde 1
Avrupalıların televizyonda izledikleri programlar şu şekilde sıralanmakta:
Haber programları yüzde 88.9, filmler yüzde 84.3, belgeseller yüzde 61.6, spor programları yüzde 50.3. (Ancak oradaki spor programları bizdeki gibi yalnızca futbol programlarından ibaret değil)
Gelelim Türkiye’de televizyonda izlenen programların sıralamasına:
Brezilya türü diziler yüzde 70, futbol programları yüzde 60, magazin programları yüzde 60, filmler yüzde 30 (Bu oranda aslan payı defalarca seyredilen Kemal Sunal filmlerine ait)
Görülüyor ki, bu konularda Avrupa ile Türkiye, Mars ile Kars kadar birbirine uzak!
Hani diyorum ki, Avrupa Birliği’ne girmek için uğraşmayı bıraksak da , daha şimdiden Uzay Birliği’ne girmek için hazırlıklara başlasak!
Meselâ, Mars’ta çevre kirliliğine hayır, Jüpiter’de trafik canavarına hayır, Venüs’te kaçak yapılaşmaya hayır, Neptün’de kitap-dergi-gazete okumamaya hayır gibi kampanyalar başlatsak!
Uzay Uzay duy sesimizi, bu gelen Türklerin ayak sesleri!